Topluluklara mal olmuş kuruluşlar (dernekler, vakıflar vs.) insanlığın yaşamı adına; gelişen dünya milletlerine, ilime, bilime, teknolojiye, çağdaş-kültür seviyesine mütemadiyen ayak uydurmak değil, bilakis bu olguların içinde yer almak üzere rol alması şarttır. Eğer bu amaçlar doğrultusunda hizmet edilirse maddi ve manevi birçok amaç ve hedefe ulaşmak mümkün olabilir.
Temel felsefe olarak söz konusu hizmetleri yerine getirebilmesi için mevcut derneği bu dar kalıptan yani kişilerin bencillik kaprislerinden kurtarmak üzere hemen girişimlere başlanması gerektiğinin bilincinde olan bir kitleye ihtiyaç duyulduğu düşüncesine sahip olmamız gerekiyor. Bağnazlıktan kurtulup çalışkan, dürüst, kişisel çıkarlarını dernekle ilişkilendirmeyen, hizmette coşku yaratan, güven veren, objektif, şeffaf ve etkin bir yönetime sahip olan bir derneğin, topluluğumuzun ikinci bir evi, sevgi-saygı çerçevesinde muhabbeti, kaynaşmayı, birlik ve beraberliği sağlayabileceği kanısına varmalıyız. Yaşam kalitesi için mevcut durumların biraz daha üst seviyesine çıkabilmemize derneğimiz sebep olabilir. Konuyu biraz açarsak anlam olarak esnafımızın dışa açılması, Ülke genelinde üreten, toptan ve perakende çalışan iş sahiplerine yardımcı olup bu insanlarımızın arasındaki koordineyi sağlayabileceği konusunda, işsizlerimize iş olanakları icra etme konusunda, çiftçilerimize topraklarını da verimli hale getirmeleri, alternatif ürünler, meyvecilik, hayvancılık konularında ilgili kişi ve uzmanlar ile beraber eğitime dayalı gelişen teknolojiden mahrum bırakmayarak gelişmelerine yön verebileceği bir yapıya ulaşmayı sağlamak, öğrencilerimizin eğitim yarışında mahrum kalmamaları uğruna; bağrımızdan veya aramızdan çıkıp eğitimci, alanında uzman vs. gibi konumlara gelen insanlarımızın bu öğrenci kardeşlerine fedakarlık göstererek belli bir adreste eğitim sunmaları gibi müstesna derneğimizin binası bu duruma uygun hale getirilip, böylesine muhteşem bir hizmet gerçekleştirilebilir. Tüm bunlar hayal değil birer hedef ve amaç olarak değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Başarılı olmanın yolu plan ve programlı temel esaslara dayanır. Dolayısıyla çalışmalarımızı üç aşamaya ayırtıp başlayabiliriz.
Aşağıda ele alacağımız üç aşamadaki hedef ve amaçlar kişisel olarak sadece benim konjoktörel düşüncelerimden ibarettir. Bunlara daha birçok öneri niteliğinde örnek eklenebilir.
1 - Aşama: Derneği, şimdiye kadar yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen; yeniden canlandırıp hedef ve amaçları gerçekleştirebilecek bir yapıya ulaştırmak, her anlamda kaybolan adresini aramaya başlamak gerekir. Bu adresi ararken en ufak bir ayrıntı ve detayı irdeleyip hedef çıtasını yükseltmek için gerekli koşulların sağlanması için fedakar, samimi, deneyimli, çağımız bilgi ve teknolojisine azda olsa ayak uydurabilecek dürüst kişilikli bir yönetim kadrosu oluşturmak yegane ön şart ve çalışmamız olmalı. Oluşturulan bu kadroya, resmi göreve başlayan bir kişi gibi yemin ettirilmeli. Dernek başkanı olacak kişinin liderlik nitelliklerini taşıyan biri olmasına önemle dikkat edilmeli. Bu kişinin dürüst, fedakar, etkin, illeri görüşlü, kendisini ve alt kadrosunu daima ilgili konularda geliştirmek zorunda olduğu, eleştirilere açık olması, basit küsmelere ve dargınlıklara meyil vermemesi, barış ve kaynaştırma rolünü üstlenebilmesi ve ayrıca kurum, kuruluş ve maddi-manevi yüksek şahsiyetlerle diyalog ve irtibatı sağlayabilecek birinin olmasını sağlamak. Aksi taktirde derneğin intiharına sebep olacağımızın farkında olmalıyız. Hülle, baskı ve olumsuz bir etki altında bırakmanın dışında, deneyimli ve bu işleri yapabileceğine inanan kişileri belirleyip, yönetim üyelerinin tüm dernek üyelerince benimsenip seçilmesi ve daha sonra ise yukarıda belirttiğim yönetici nitelliklerinin kendisinde mevcut olduğuna inanıp aday olan seçkin üyeler arasından, herhangi bir pürüze sebebiyet verilmemesi için şeffaf ve gizli oylama yöntemiyle kazanacak kadronun hemen zaman kaybetmeden ilk adımı atıp yüksek bir katılımla verimli, güven veren toplantı tarzı bir oluşuma yapısal bir şekilde topluluğumuza kişisel değil de soy isimlerine yönelik davetiye çıkarıp en üst seviyede bir katılımın sağlanması güzel bir kazanç olacağından eminim. Çünkü yapılacak bu büyük toplantı esnasında üyeler arasında mahalle temsilcileri, köy temsilcileri ve değişik organizasyonlarda görev üstlenecek kişilerin iş bölümleri belirlenip görevlendirmeler sağlanabilir. Bunun akabinde üyelerin çoğalması olanaklaşır. Dernek binamızın iç düzeni ve isim tabelasının yapımı, tüm üye kayıtlarının ve de girdi-çıktıların bilgisayar ortamında ele alınması için acilen tam donanımlı bir bilgisayarın temin edilmesi ön şartlardan olsa gerek. Eğer yürütme, denetim ve disiplin kurulları misyonları dışına çıkmazlarsa hep beraber birçok başarıya imza atacaklarından şüphelerinin olmaması gerekir. Bütün gelir gider ve hatta en düşük bir üye aidatının bile makbuz dışında alınmaması hususunda büyük önem arz etmekte. Aksi taktirde yönetime karşı güvensizliğin oluşması kaçınılmazdır.
Derneğimizin; toplumumuzun tüm kesimlerine yönelik misyonunu, değerlerini, geçmişini, köylerini, yaşanmış destansı olayları, kişilerin temennilerini, her alanda uzmanlarımızın fikir ve yorumlarını, yapılan düğünleri, ölen insanlarımızı, gurbetteki insanlarımızı ve eklenecek başka konuları tanzim edip, üç aylık kaliteli bir dergi reklam ve sponsorlar dahilinde çıkartılabilir. Merkez ve Kahta’ daki mahallelere ve bütün köylerimize ziyaret programları ayarlanması kaçınılmazdır. Özellikle mahalle ve köy muhtarlarımızla sürekli istişare halinde olmamız, halkımızdan her zaman haberdar olmamızı sağlayacak en önemli olaydır. Derneğin ikinci aşamaya hazır olduğunu hissettikten sonra hemen bu aşamada nelerin yapılabileceği konusunda bir program hazırlığı için öneri ve tartışma ortamları oluşturmak gerekir.
2 – Aşama: Birinci aşamayı takiben; zekat verebilecek insanlarımızın zekatlarını dernek aracılığıyla mağdur durumdaki halkımıza, hatta istedikleri kişilere verebileceklerini ve bu şekilde zekatın amacına daha net bir şekilde ulaşacağını, kendilerinin ve derneğin etkinliği, dışarıdan daha çok pozitif bakılması dolayısıyla değer kazanması açısından daha çok makbule geçeceği kanısına varmaları konusunda ikna edilebilirler. Hatta en ufak bir tereddüde kapılmamaları için zekatın verildiği kişilerin isim listesinin çıkartılıp kendilerine verilmesi karşılıklı güven ortamı oluşturur. Ayrıca maksadın bu tür yardımların daha plan ve programlı yapılması, önce insanımıza gitmesi dolayısıyla birlik beraberliğin, kaynaşmanın sağlanması adına çalışıldığını belirtmektir. Yılda bir defaya mahsus olmak üzere her hangi bir köyümüzün güzel ve doğal açıdan amaca uygun bir yerde iki günlük yemekli, sohbet ve coşkulu geçmesi adına gençlerimizin davul zurna eşliğinde halaylar çekeceği piknik tarzındaki faaliyete gurbetteki insanlarımızın da davet edilerek büyük bir organizasyonun sağlanması fevkalade örnek ve güzellik teşkil eder. Bu organizasyona “İzollular günü”de denilebilir. Köylerimizdeki ormanları korumaya alıp, boş alanların ormanlaştırılması için ilgili ve yetkili yerlere başvurulabilir. Gerçekleştirebileceğimiz bu kampanyalarımıza şehirde yaşayan halkımızı da katılmalarını teşvik edebiliriz. Dolayısıyla sabırsızlıkla ziyaret etmek isteyeceğimiz yemyeşil doğa harikası köylerimiz olabilir. Şayet söz konusu icraatları gerçekleştire bilecek bir yönetim oluşursa eğer zaten güçlü, etkin ve dev bir derneği karşımızda bulabiliriz. Dolayısıyla pahalı, güçlü ve güzel yapılanmaların olduğu üçüncü aşamaya geçmek olağan dışı olmayacaktır.
3 – Aşama: Geleceğimiz olan çocuklarımızın geçmişlerinden, maneviyatlarından kopmamaları onuruna İZOL tarihi, köyleri, nüfuslarını, köylerin ayrı ayrı hangi soy isimlerinin kimlerden oluştuğunu, kimlerin nerelere dağıldığını, tarihi kişilikleri ve geçim kaynakları gibi istatistiksi bilgilerin olduğu, bütün köy resimlerinin olduğu ve İzol’luların başka hangi şehirlerde yaşadıklarını belirten geniş konular yelpazesinde ve uzman kadro tarafından araştırıp oluşturulacak kaliteli fevkalade güzel bir müstesna kitabı miras olarak bırakabilirsek ne mutlu!..
Merkezde değerli öğretmenlerimizden oluşacak tam donanımlı bir dershane derneğimizin ortaklığıyla açılması, İZOL halkının en yoğun yaşadığı Bölükyayla (Mazel), Boğazkaya (Hemşik), Çaltılı (Sela), Kozağaç (Biv), Çukurtaş (Marküg) ve Şamüg köylerimizin gelebilecekleri orta bir yer tespit edip ve belirlenen yere büyük toplantıların, düğünlerin, tarım, hayvancılık, kültürel ve öğrencilere yönelik eğitim gibi faaliyetlerin düzenlenebileceği çok amaçlı bir salon ve bunun yanında gençlere yönelik de spor sahası AB kapsamında, devlet ve halk işbirliği sonucunda yapımı gerçekleştirilebilinir. Arazilerimizin sulu tarıma geçirilmesi içi nasıl bir mücadele gerekiyorsa o mücadeleye girmek ve başarı sağlamak gerekir.
Tüm İZOL köylerinde futbola ilgi duyan çocuk ve gençleri bir eleme programından geçirip, İZOL SPOR adıyla bir futbol takımı oluşturula bilinir. Çünkü günümüzde futbol artık endüstriye bir sektör haline dönüşmüş ve hatırı sayılır büyük paralar da kazanılmaktadır. Ayrıca böyle bir takımın oluşturulması ve başarılı olması halinde tanıtımın, kaynaşmanın, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak kalmasının, beceri ve kondisyonu nispetince para kazanmalarının sağlanması kesinlik kazanır diye düşünüyorum. Bunların hepsi atılacak adımlarla gerçekleşebilir. Yani atlama politikalara dayalı icraatlar değildir. Metnimin içinde değindiğim yapılacaklar hayal mahsulü olarak değil, hepsi gayretler sonucunda gerçekleştirile bilecek birer hedef ve amaçlardır.
Derneğimizin açılım ismi olan “İlmi ve Zihni Olgunlaştırma” manasına tam uyumlu kalabilmek için amacımız; öğrenmenin, düşünmenin, umut vermenin, anılara sahip çıkmanın, olaylara ve insanlara karşı duyarlı olmanın bilincinde olan kişilikler oluşturmak olduğunu tüm halkımıza aks etmektir.
“Toplum olarak; dağlarımızın yeşil kalması, verimli topraklarımızın olumlu bir şekilde değerlendirilmesine, eğitim, kültürel, dolayısıyla maddi olarak gelişmemize çaba sarf eden sadece kişisel olarak dünyaya dar bir kalıptan bakmayan, fedakar, yol gösterici, dürüst ve basit emeller peşinden koşan değil önemli projeler üretebilen kişileri bulup, hepimizin geleceğine doğru giden bu yola ışık tutalım, rehber olalım!..
Not: Bu düşüncelerimi Kasım 2006 tarihinde İZOL Derneği’ne sunmak üzere yazmıştım. Ama hemen sonrasında yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Ancak; derneğimizin ulaşmasının gerektiği seviyeye, başarılara henüz uzak olduğunun ama çalışmalar sonucunda da uzaklık mesafesini kısaltabileceğimizi, bunu yapabilmemiz için de insanlarımızın biraz daha duyarlı davranmaları sonucunda söz konusu düşünceleri gerçekleştirebileceğimizi belirtmekte fayda var. (Ufak çaptaki yardımların ve dergimizin yayın hayatına geçmiş olması bir nebze de olsa sevindiricidir)
TÜM İZOL’LULARA SELAM VE DUALARIMLA
RAMAZAN IŞIK/ADIYAMAN
Kaynak: adiyamanizol.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder